13 Aralık 2015 Pazar
Tanrıdan mesaj var
bir dakika olsun durup dinlenmeye vaktimiz yok, asla kendimize derin bir nefes alma fırsatı tanımıyoruz. bir kez bile dönüp bakmadan, yanından koşar adım geçip gittiğimiz manzaraların hasretiyle öleceğiz. çünkü yolun sonundaki ışığa odaklandık, duvarlarda ne yazdığının hiç bir önemi yok bizim için.. farkında değiliz hiçbir şeyin. asırlar boyu ölmeyecekmişiz gibi yaşıyoruz, asırlar boyu yaşayacakmışcasına ufacık şeyleri dert ediniyoruz kendimize.stresten, kederden, elemden uyuyamadığımız gecelerimiz oluyor. ne uğruna ulan bütün bunlar? diye sormak aklımıza gelmiyor. bazen bir diploma, bazen bir iş, bazen de bir insan uğruna günlerimizi, gecelerimizi heba ediyoruz. aynı anda o kadar çok yerde birden olmak istiyoruz ki, haliyle hiçbir yere yetişemiyoruz.
6 Aralık 2015 Pazar
havan aydın
havan umutlu
havan üşüyen çocuk elleri gibi
sol göğsümde alev alev bir kömür sobası yanıyor
kömürlüğü içerimin karalığından
içimdeki çocuğun elleri kir pas
ustasının komutunu dinleyen
tamirci çırağı
yıllardır arızalı yerlerimi onarmaya çalışıyorlar harıl harıl
tabi bu pek mümkün olmuyor
kirlendikleriyle kalıyorlar
seni görüyorum
iflas ediyor amerikan borsası
bir gülsen
dünya barışı kazanacak
güvercinler kanatlanacak orta doğuda
bir daha tanımayacak çocuklar
ölünecek açlığı
ve
bakışların
göğü seyretmek gibi pazar sabahları
içmişim
kör kütük sarhoşum
diyorum ki
bir gül koparayım saçındaki bahçeden
beni nereye dava ederlerse etsinler
bir kez olsun
eğilip öpeyim yanağındaki çukuru
çünkü
onca şiirinde yanılmış olamaz metin eloğlu
turnalar toparlanmış gidiyor
madenciler kahvaltıya çay demlemiş
ellerinden kömür bulaşıyor zeytinlere
fakat kimse görmüyor
bozuntudan bir şair
bakın bu şiirdir diyor
deniz kıyısında bir köy var
ölümden korkmuyor insanları
ve
yaşamayı çok seviyorlar
mahallede sela havası
ben teneşirdeki görüntüme gülümsüyorum
ölmek dediğin ne ki güzelim
çıkmaz sokak
her zaman girdiklerimizden
bilirsin
yalnızca bu kez çıkamıyorsun
hepsi bu
ah bir bilsen bunları
şimdi
ellerimi uzatsam göğe dokunurum
saçların o mesafede duruyor
havan umutlu
havan üşüyen çocuk elleri gibi
sol göğsümde alev alev bir kömür sobası yanıyor
kömürlüğü içerimin karalığından
içimdeki çocuğun elleri kir pas
ustasının komutunu dinleyen
tamirci çırağı
yıllardır arızalı yerlerimi onarmaya çalışıyorlar harıl harıl
tabi bu pek mümkün olmuyor
kirlendikleriyle kalıyorlar
seni görüyorum
iflas ediyor amerikan borsası
bir gülsen
dünya barışı kazanacak
güvercinler kanatlanacak orta doğuda
bir daha tanımayacak çocuklar
ölünecek açlığı
ve
bakışların
göğü seyretmek gibi pazar sabahları
içmişim
kör kütük sarhoşum
diyorum ki
bir gül koparayım saçındaki bahçeden
beni nereye dava ederlerse etsinler
bir kez olsun
eğilip öpeyim yanağındaki çukuru
çünkü
onca şiirinde yanılmış olamaz metin eloğlu
turnalar toparlanmış gidiyor
madenciler kahvaltıya çay demlemiş
ellerinden kömür bulaşıyor zeytinlere
fakat kimse görmüyor
bozuntudan bir şair
bakın bu şiirdir diyor
deniz kıyısında bir köy var
ölümden korkmuyor insanları
ve
yaşamayı çok seviyorlar
mahallede sela havası
ben teneşirdeki görüntüme gülümsüyorum
ölmek dediğin ne ki güzelim
çıkmaz sokak
her zaman girdiklerimizden
bilirsin
yalnızca bu kez çıkamıyorsun
hepsi bu
ah bir bilsen bunları
şimdi
ellerimi uzatsam göğe dokunurum
saçların o mesafede duruyor
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)