sen sakallarımda deniz ve güneş kokusu
gittiğim bütün kıyılar
sen yeşilindesin çınar ağaçlarının
ve kırmızısındasın gülün
seni gördüğüm vakit, dört nala çaldı içimin sirenleri
bir gemi kalktı yüreğimden, senin kıyılarına doğru
o gemide yok yok güzelim
o gemide yok yok
tek başına yapılan pazar kahvaltıları, şişelerden taşan hüzünler, içilememiş biralar, yarım kalmış şiirler, suya düşmüş hayaller
hepsi o geminin içinde ve geliyor sana doğru
bana sorarsan kaç kurtar kendini derim
çünkü bu adam tahmin ettiğinden de derin
boğulursun
ardından ağlayanın da olmaz
çünkü bende bir başkası için akıtılacak tek damla gözyaşı kalmadı
göz pınarlarımda leş kargaları
ve çatlamış topraklar var
yağmur yağsa şemsiyeyle koşuyorlar üzerime
oysa benim ıslanmaya ihtiyacım var
bak yine anlatamıyorum derdimi
zaten ben ıslanmayı sevmem
ama yalan söylemeyi severim
ne diyorduk
bir gemi kalktı içimden sana doğru
rotası kayıp
yolcuları bitkin
güvertesinde beyaz güvercinler kanatları kirden pastan sararmış artık
nedendir bilinmez ama
bu geminin sağlam bir fırtınaya ihtiyacı var
ben alabora olmak istiyorum güzelim
belli ki böyle bir bütün halinde ulaşamayacağım sana
birgün parçalanıp dalgalara bırakacağım kendimi
işte o gün
elbet bir kırıntım ulaşacaktır kıyılarına
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder