15 Nisan 2018 Pazar

Çıkardığı dumandan rahatsız bir sigarayım
Tanrım beni neden yakıyorsun
Depresyona girecek kadar param yok
Dümdüz mutsuzum, anlamıyorsun

İlahi bir güce ihtiyacım var
Kendimden kurtulmam için
Kafamın içini yanlış dizayn ediyor bu dünya
Aklım Moğol İmparatorluğu, bedenim Çin

Tanrım, hiç pas vermiyorsun
Çocukken forvet oynardım ben, biliyorsun
Kaleciyle karşı karşıya kalırsam affetmem de
Gösterir misin, son golü atacağım o kale nerde?

Evden çıkmak için gereken şeyleri evde bıraktım
İstiklal’de bulunmam neye yarıyor ki şimdi
Betonlar nefes alıyor, betonlar konuşuyor
Sahi, buranın peyzaj ihalesini alan müteahhit kimdi?

Galata’ya bakmak bile gelmedi içimden
Hızlı hızlı iniyorum kalabalık yokuşu
Elimde bir sigara, dilim şarkısız
Duyuyorum, her kötünün ağzında bir Allah korkusu?

Tam da bir şeyler olsa şimdi,
Yıkılsam bir yerlere doğru, vallahi iyi değilim
Hayatın ofsayttan çektiği şut çizgiyi geçti
N’olur bir bayrak kaldırın, şuan karaköy’deyim

Baktım bir süre etrafıma tepkisiz
Oturdum bir masaya, ceketimi karşıya astım
Herkes mutlu, herkes memnun halinden
Dedim ki hayat güzel galiba lan, acaba ben mi psikopatım

Bir yerde okumadım bunu ama
Böyle anlarda şiir yazmak iyi gelir herhalde
Hem okuyandan zarar gelebilir diyormuş, devlet
Tanrım bakıyor musun hiç, yarattığın kainat ne halde

Diyeceksin ki şimdi her şeye burnunu sokma
Biliyorum haddinden fazla sesliyim
Ama sen değil misin emreden:  Kötü değilsen benden korkma
Ben yalnız senin emrine itaat etmekteyim

Off be, sıkıldım yine yazmaktan
Karşımda iki kadın durum değerlendirmesi yapıyor
Tanrım, bir şey söyler misin şunlara
Büyüyünce şair olucam ben ama insanlar dikkatimi dağıtıyor

6 Nisan 2018 Cuma


en son kendime nerede rastladım bilmiyorum
bulduğum cevaplardan nefret ede ede 
kendimi arıyorum 


varlığını yadırgadığım gerçeklerle sürüklüyorum kendimi bir yerden bir yere 

bir yerlere sürüklenmek oluyor yaşamın adı çoğu kez

yaşamak diyorum ya sürekli
dilimden eksik etmiyorum ya
bir şeylere maruz kalmaktan öteye gitmiyor bu nefes almak faaliyeti 
neyin yaşama sevinci ulan bu diyesim geliyor bazen kendime
sahiden ya, 
neyin yaşama sevinci bu

ölmemiş olmanın elbet

bilir misiniz bilmem 
hazır cevap biriyimdir ben çoğu zaman
özellikle de kendimle konuşurken

her şeye verecek bir cevabım varken susuyorum

her şeye susulacak bir cevabım var

biliyorum

biliyorum da neye yarıyor bu bilmek
hiç

hiç yoktan biraz daha fazlasıyım bu gezegende

-canım ağrıyor geceleri-

ama ne lüzmu var ki şimdi bunları buraya yazmanın
şiir mi olacak bu yakarışın adı
son cümlemi yazıp 
kalemimi kenara koyduğumda

yani söylenecek son sözü söylediğimde
şiir mi olacak dünyaya bıraktığım bu manasız cümleler

yani ben şair mi olacağım şimdi 
aldığım son nefesi atmosfere bıraktığımda 

sanmam

herhangi bir şeyi herhangi bir şey sanacak hafiflikte değilim 
zannetmek yorucu bir faaliyet
benim sol tarafım aksıyor

onbinküsürüncü kez bıkmadan okuduğum
bir alper gencer şiirinde hapsolmuş gibiyim

hapsolmak tutsaklık değildir her zaman

şimdi
demli bir kederi içime çeker gibi soluyorum sokakları

ben kendimi
eve dönüş yolunda içtiğim sigaralarda kaybettim

ben kendimi 
eve dönüş yolunda içtiğim sigaralarla,
kaybettim

ben bir çok şeyi
eve dönüş yolunda içtiğim sigaralarla
kaybettim

ben kendimi

eve dönüş yolunda içtiğim

sigaralarla...